SAFRA KESESİ HASTALIKLARI İLE İLGİLİ SORU-CEVAPLAR

Safra kesesi  ne işe yarar ?

Karaciğerde oluşturulan safranın depo edilmesine, konsantre edilmesine ve gerektiği zamanlarda barsağa akıtılmasına yarar. Çoğunun sandığı gibi safranın üretildiği bir organ değildir. Safra karaciğerde oluşturulur, safra kesesi sadece bunu depolar ve konsantre eder.

Gerektiği zamandan ne kastedilmektedir ?

Safra, özellikle yağların sindirimi için önemlidir. Yağlı ve kızartmalı bir yemekten sonra çeşitli hormonal etkilerle safra kesesi kasılır ve safra yağlı yemeğin de bulunduğu barsağa akar. Burada yağ moleküllerinin sindirimi için safra’ya gerek vardır.

Safra kesesi taşı nedir ?

Safranın içeriği kolesterol, safra tuzları, su, çeşitli boya maddeleri ve kalsiyum gibi bazı maddelerin eriyiklerinden oluşur. Kolesterol safrada çözünmüş haldedir. Nedeni tam olarak bilinmeyen bazı faktörlerin etkisi ile safra içeriğindeki oranlar kolesterol lehine değişime uğrar ise kolesterol taşları için zemin hazırlanmış olur. Kese taşları en sık kolesterol taşları şeklinde görülürler. Bazen de safra içeriğindeki boya maddeleri ya da kalsiyum ve bazen de enfeksiyonlar taş oluşumuna zemin hazırlarlar.

Safra kesesi taşları sıklığı nedir ?

Tahmin edildiğinden çok daha sık olup tüm popülasyonun nerede ise % 10 ‘ unda bulunurlar. Bu her 10 kişiden birinde safra kesesi taşı olması demektir. Tabi ki taşı bulunan insanların büyük bölümü asemptomatikdir yani hiçbir şikayetleri olmaz. Bu kişilerde taşlar rastlantısal olarak bir check-up esnasında uygulanan ultrsonografi ile tanınırlar.

Kimler safra kesesi taşı açısından daha fazla risk altındadır ?

Kilolu, çok doğurmuş, nisbeten açık tenli hanımlarda daha fazla safra taşları görülmektedir. Ayrıca bazı kan hastalıkları ve siroz gibi nedenler de safra kesesi taşı riskini arttırırlar. Ancak bu risk faktörleri olmasa da kese taşları oluşabilmektedir.

Tesadüfen fark edilmiş bir safra kesesi taşı ameliyat edilmeli midir ?

Bu soruya hem evet ve hem de hayır yanıtlarını vermek mümkündür. Belirti vermeyen, diğer bir deyişle sessiz bir safra kesesi taşı eğer hasta 75 yaşında ve ciddi kalp sorunu olan biriyse ameliyat edilmeyebilir. Ancak taşı olan kişi eğer 40′ lı yaşlarda, beklenen yaşam süresi 20 – 30 yılı aşkınsa bu durumda ameliyat önermek daha doğrudur. Bunun nedeni safra kesesi ameliyatının riskinin sessiz taşı kendi haline bırakmaktan daha az olmasıdır. Sessiz taşların bulgu verme riskleri her 5 yıl için % 20 civarıdır. Yani sessiz taşı olan birinin 20 sene içinde ciddi safra kesesi taşı hastası olma olasılığı % 80 ‘lere varmaktadır. Aradan geçecek bu 20 yıl içinde o kişi giderek gençleşmediğinden, ameliyatın 20 sene önce ve hasta daha genç/sağlıklı iken yapılması çok daha iyi olacaktır.

Safra kesesi taşları ne tip bulgu, belirtilere yol açabilirler ?

Safra kesesi taşları bir dizi hazımsızlık belirtilerine yol açabilirler. Özellikle yağlı, kızartmalı ve yumurtalı gıdalara karşı intolerans tipikdir. Bu tip yiyeceklerin bulantı, hazımsızlık ya da karnın sağ üst kadranında ağrıya yol açması gözlenebilir. Bu durum tıpta kronik kolesistit (safra kesesi iltihabı) olarak tanımlanır. Ayrıca taşın kesenin boynuna oturup burayı tıkaması durumunda “kolik” diye tanımladığımız tipte sağ üst karna bıçak batarmışçasına bir ağrı gözlenebilir. Sağ üst kadranda oluşagelen bu ağrı sırta, iki kürek kemiğinin ortasına vurabilir. Ağrı birkaç saat sürebilir ve çoğu ağrı kesici işe yaramayabilir.

Safra kesesi taşları yukarıdaki belirtilere ek olarak ayrıca acil problemlere de yol açabilirler. Kesenin boynunu tıkamış olan bir taş geriye kese içine ya da ileriye ana safra kanalına düşmez ve tıkama durumu devam ederse bu durumda akut kolesistit dediğimiz ve kısmen cerrahi bir acil olarak kabul ettiğimiz bir tablo oluşur. Bu hastalar sıklıkla acil servislere başvururlar ve hastaneye yatırılmalıdırlar. Tedavi olarak da tanı konulmasının ardından birkaç gün içinde safra kesesi ameliyatına alınırlar.

Safra kesesi taşları ana safra kanalına düşerlerse bu durumda da akut pankreatit (pankreas iltihabı) ya da tıkanma sarılığı dediğimiz son derece ciddi komplikasyonlar gelişebilir. Bu komplikasyonlar hayatı tehdid edebilecek boyutlara varabilir.

Safra kesesi taşları tedavisi nasıl yapılmalıdır ?

Tedavi ameliyattır ve bu laparoskopik olarak yapılmaktadır. Laparoskopi karnı kesmeden, karın duvarında milimetrik delikler açarak ameliyat yapmak anlamına gelmektedir. Bu yaklaşım sayesinde safra kesesi çıkarılan  hastalar aynı gün taburcu olabilmekte ve 6-7 gün sonra iş ve güçlerinin başına dönebilmektedirler. Ayrıca kesi olmadığından çok daha iyi kozmetik sonuç elde edilmekte ve kesiye bağlı oluşabilecek tüm komplikayonlar da (kesi fıtığı, kesi enfeksiyonu gibi) engellenmektedir.

Safra kesesi taşlarının  cerrahi dışı tedavisi var mıdır ?

Ağızdan alınan bazı ilaçlar kolesterol taşlarını % 50 ihtimalle eritebilmekle birlikte bu taşlar tedavi kesilmesinden sonra tekrar oluştuğundan ve kullanılan ilaçlar karaciğer için “toksik” olduğundan bu yaklaşım artık terk edilmiştir.

Böbrek taşları başarı ile kırılabilmekte iken bu tip tedavi hem başarı oranının düşüklüğü ve hem de komplikasyonlarının çokluğu nedenleri ile safra kesesi taşlarında kullanılamamaktadır.

Sonuç olarak safra kesesi taşlarının mutlak tedavi şekli laparoskopik kolesistektomidir. Yani karnı kesmeden, ince kanüller ve video sistemlerinin yardımı ile safra kesesinin çıkarılması tek tedavi şeklidir.

Safra kesesinin taş dışı nedenlerle de çıkarılması gerekebilir mi ?

Evet ! Safra kesesi polipleri bunun en güzel örneğidir. Çok uzun zamanda kanser riski taşıyan gerçek kese polibi bulunan kişilerin safra keseleri de laparoskopik olarak çıkarılmalıdır. Gene kanser şüphesi taşıyan bazı durumlarda da safra kesesinin çıkarılması gerekmektedir.

Kime ameliyat olalım ?

Öncelikle ciddi “hepato-bilier” (karciğer/safra yolları) tecrübesi olan ve ileri düzeyde laparoskopi eğitimi olan bir cerrah tercih edilmelidir. Hepato-bilier cerrahi genel cerrahinin geniş spektrumu içinde özel bir uzmanlık alanıdır ve her türlü karaciğer, safra kesesi ve yolu ameliyatı bu alt uzmanlık dalında özel eğitim almış kişilerce yapılmalıdır. Ancak bu şekilde çok nadirde olsa ortaya çıkabilecek komplikasyonlardan kaçınmak  ya da bir komplikasyon oluşageldiğinde bunun en etkin tedavisinin yapılabilmesi mümkün olacaktır. Laparoskopik cerrahide komplikasyonları azaltmanın en önemli ön koşulu cerrahın tecrübesidir. Bu nedenle ileri laparoskopi deneyimi olan hepato-bilier cerrahlar tercih edilmelidir.

Ameliyatın riskleri nelerdir ?

Ehil ellerde bir kişinin trafik kazasından ölme riski ile aynıdır. Yani ihmal edilebilecek bir risk söz konusudur.